New York'tan uçarak Atlantik'i aşıp İstanbul'a inen Amerikalı Pilotlarla Yalova'da. (01.08.1931)

03.07.2011 02:54
New York'tan uçarak Atlantik'i aşıp İstanbul'a inen Amerikalı Pilotlarla Yalova'da. (01.08.1931)
 

New York'tan uçarak Atlantik'i aşıp İstanbul'a inen Amerikalı Pilotlarla Yalova'da. (01.08.1931)

                              

NEW YORK - İSTANBUL UÇUŞU

 

1931 Temmuz’unda Russel Boardman ve John L. Polando adında iki Amerikalı sivil havacı, bir uzun uçuş rekoru kırdılar. New York’tan havalanıp, bir atılımda 8 bin 65 kilometreyi, 49 saat 08 dakikada uçarak Yeşilköy Hava Alanı’na indiler. Bu olay, Yeni Dünya’yı Yakın Doğu’ya hava yolu ile ilk kez bağlamış oldu. İlerleyen teknoloji, güçlü başarısı ile uzunluk ve zaman kavramına yeni bir boyut kazandırmış oluyordu. Türk havacılık tarihindeki etkileri açısından da önemi olan bu uçuş, 1931 yılında rekorlar zincirine bir halka daha eklerken Amerikan gençliğine de bilim ve teknolojilerinin bir zafer armağanı oldu.

 

Yeni Dünya ile Türkiye arasında kurulan bu direk bağın Türkiye Cumhuriyeti açısından önemi; ileri teknoloji üreticisi Amerika ile bağlantımızı sağlaması; Türk-Amerikan dostluğunun ilk adımını oluşturması; Türkiye’de Atatürk’ün önderliğinde başlatılan havacılık girişimlerindeki ilgiyi güçlendirmesi gibi sonuçların başlangıcı olmasıdır.

 

New York'tan uçarak Atlantik'i aşıp İstanbul'a inen Amerikalı Pilotlarla Yalova'da. (01.08.1931)

 

Uçuşa New York’tan başlayan pilotlar, Atlas Okyanusu, İrlanda, Londra, Paris, Münih, Slazburg, Belgrat rotasını izleyerek İstanbul’a vardılar. Uçuşları hava şartları açısından iyi sayılabilecek bir ortamda geçti. Yeşilköy Hava Alan’ında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhiddin Üstündağ, Amerika’nın Türkiye Büyük Elçisi, THK İstanbul Şube Müdürü Hasan Fehmi Bey, basın mensupları, havacılarımız ve kalabalık bir halk topluluğunca karşılanan pilotlar, Pera Palas’ta konuk edildiler.

 

Basın mensuplarından birinin:

 

- “Yeni bir uzun uçuş rekoru için İstanbul’u neden seçtiniz” sorusunu:

 

- “Türkiye’de çok yeni ve iyi şeyler yapıldığını işittik. Bunları yerinde görmeye ve selamlamaya geldik” biçiminde yanıtlayan pilotlar, Türklerin Atatürk’ün önderliğinde kurdukları Cumhuriyetlerinin, reformlarının Amerika gibi uzak bir ülkede uyandırdığı olumlu yankılarını vurgulamış oluyorlardı.

 

31 Temmuz 1931’de THK İstanbul Şube Müdürü Hasan Fehmi Bey, konuklarımıza Atatürk’ün kendilerini Yalova’da kabul edeceklerini bildirdi. Yalova’da Başbakan İsmet İnönü, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Araş, Cumhurbaşkanlığı Baş Kâtibi Tevfik Bey ve milletvekilleri konukları karşıladılar. Amerika’nın Türkiye büyük elçisi tarafından takdim edilen havacıları, Başbakan İsmet İnönü, THK’nin en büyük madalyası ile onurlandırdı.

Anlantik'i aşıp İstanbul Yeşilköy'e inen iki Amerikalı pilotu ve ABD Ankara Büyükelçisi Grow'ı Yalova Büyük Otel'de kabulu. (1 Ağustos 1931)

 

Saat 18.00 de konuk havacılar köşke geldiler. Cumhurbaşkanımız M. Kemal Atatürk, çalışma salonunda uçucuları kabul etti. Tanıştırmadan sonra Atatürk, konuk havacıları tebrik ve takdir ederek çok övücü sözler söyledi. Bu sözler pilotlara tercüme edilince her iki havacı başlarını eğerek saygı ile Atatürk’e teşekkür ettiler. Atatürk havacılara şu soruyu sordu:

 

- “Bu geziniz süresince sizde en çok ilgi uyandıran ve sizi etkileyen olay ne oldu? Pilotlar soruyu:

 

- “İstanbul’a gelişimiz ve inişimiz” biçiminde cevapladılar.

 

- “Yolda kaç gece geçirdiniz?”

 

- “İki gece. Fakat daima doğuya doğru gittiğimiz için geceler kısalıyordu. En çok altı saat gece gördük.”

 

Atatürk bundan sonra nereye gitmek istediklerini sorarak “Bundan amacım yeni Türk ulusunun başkenti Ankara’yı görmek isteğinde olup olmadığınızı anlamaktı” diye eklediler. Konuk havacılar gezilerinin bundan sonraki bölümü için bir kararları olmadığını, fakat en kısa zamanda Amerika’ya dönmek zorunluğunda olduklarını açıkladılar. Ata’mız, havacıların Türkiye’de birkaç gün daha kalacaklarını öğrenince:

 

- “Türk ulusunun sizleri yakından görmesi, sevgilerini istedikleri kadar gösterebilmesi için bu süre az değil midir?” biçimindeki soruları havacıları çok duygulandırdı; şükranlarını saygı ve içtenlikle tekrarlamalarına neden oldu.

 

Atatürk; Kristof Kolomb’un Hindistan zannı ile nasıl Amerika’ya gittiğini, halbuki bu asır çocuklarının Amerika’dan kalkıp Atlas Okyanusu’nu aşarak ve nereye gittiklerini de bilerek İstanbul’a geldiklerini belirtince havacılar:

 

- “Kristof Kolomb’un kullandığı araçlar yetersizdi. Bizimki kadar gelişmemişti” biçiminde açıklama yaptılar.

Atatürk:

 

- “Evet, ben de bunu tekrarlatmak istiyordum. Başarınız için bu asrın bilim ve tekniği gerekliydi.” Bu sohbetlerinden sonra da şu beyanatta bulundular:

 

- “Eşi görülmemiş gezinizi, Türk ulusu yüreklerden taşarak beğendi, dostça karşıladı. Amerika göklerinden yükselerek Türk gök yüzünde göreceğimiz değerli konukları oradan uçtukları andan, Türkiye ufuklarına geldikleri ve topraklarımıza kondukları dakikaya kadar ilgi ve heyecanla takip etti. Başarınızı candan ve gönülden diledi, aynı zamanda da kendi başarısı gibi sevindi.Gerçekten başarınız, bilim ve tekniğin; ustalık ve cesaretiniz, insan gücünün benzersiz bir zaferidir. Kıtaları birleştirirken ulusları da yaklaştırıyorsunuz. Sizin gibi kahramanlar ulusları, birbirinin mutlululuk ve kaderleriyle ilgili olan bir aile bireyleri haline getirirler. Kuşkum yoktur ki siz, uygarlığını hayranlıkla izlediğimiz yeni dünyanın büyük diyarı ile eski dünya kıtalarının kucaklaştığı yerde bulunan yeni Türkiye’yi böyle aracısız birleştirirken Amerikalıların ve Türklerin kalplerini de birbirine daha çok yaklaştırdınız. Bugünün gençliği, zamanımıza kadar insan oğullarının hayalinde canlandıramadığı gök yüzü yollarından, insanlar arasında, uluslar arasında yüksek dostlukların, yüksek sevgilerin kurucuları oluyor. Bu yüce hedeflerin yüce işaretlerini veren Amerika’nın sizin gibi cesur ve ülkücü gençlerini karşımda görmekle övünçlü ve mutluyum. Siz gök yüzünde güzel bir yol çizdiniz. Bu geziniz Türk havacılarında da hazırlanmak için büyük bir isteklenme uyandıracaktır. Sizi coşku ile kutlarım. Kişiliklerinizde Sayın Amerika ulusunu, Amerika bilgi ve tekniğini, Amerika havacılığının kahraman temsilcilerini selâmlarım. Yüksek toplumunuzu dünyada yüksek bir surette temsil eden sayın Cumhurbaşkanınızı bu güzel münasebetle dostça anarım. Size iyi yolculuklar ve daima büyük başarılar dilerim.”

 

Anlantik'i aşıp İstanbul Yeşilköy'e inen iki Amerikalı pilotu ve ABD Ankara Büyükelçisi Grow'ı Yalova Büyük Otel'de kabulu. (1 Ağustos 1931) 

 

Bu büyük iltifatı Amerika büyük elçisi havacılar adına şu şekilde cevapladı:

 

- “Sayın Cumhurbaşkanı; İltifat ve verdiğiniz değerden gerek havacılar, gerekse ben çok duygulandık. Minnettarız. Siz, kendiniz de ve Türk ulusunda mevcut olan evsaf ve hasletleri başkalarında gördüğünüz zaman değerlendirmesini ne kadar iyi biliyorsunuz. Türk Ulusunun yüksek niteliklerini nefsinde toplayan devlet başkanının bu iltifatını hiçbir zaman unutmayacağız. Bu olay Türkiye - Amerika arasındaki dostluğu güçlendirecek nitelikte olduğu için seviniyorum.”

 

Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, büyük elçinin sözlerine:

 

- “Böyle kahramanlar yetiştiren büyük ulusu burada daima başarıyla temsil eden zatıdevletlerini bilhassa tebrik ederim. Bu mutlu olayın iki ulus arasındaki dostluğu daha çok arttıracağı hakkındaki görüşünüze tamamiyle iştirak ederim” cümleleriyle karşılık verdiler.

 

Bu söylevlerden sonra konuk havacılar Atatürk’e, paraşüte bağlı New York Times Gazetesi’nin bir nüshasını ve Washington elçimizin bir mektubunu takdim ettiler. Atatürk’le birlikte resimler çekildi ve bu tarihî kabul filme alındı. Bir saatlik sohbet sonunda konuk havacılar Atatürk’e veda ederek ayrıldılar. Kaplıcadan Yalova’ya gelip tekrar Sakarya motörüyle saat 21.25 de Dolmabahçe Sarayı rıhtımından karaya çıktılar.

 

 

Anlantik'i aşıp İstanbul Yeşilköy'e inen iki Amerikalı pilotu ve ABD Ankara Büyükelçisi Grow'ı Yalova Büyük Otel'de kabulu. (1 Ağustos 1931) 

 

Pilot Boardman Atatürk hakkındaki hislerini soran bir basın habercisine şu cevabı verir:

 

- “Türkiye’nin liderini tesadüfen görmekle çok duyguluyum. Bu öyle bir lider ki, görüşü ve kudreti ile yeni ve genç bir Türkiye yaratmıştır. Cumhurbaşkanınız tarafından kabul edilmekle çok mutluyuz. Lideriniz o kadar mükemmel bir zekâyı gösteren zattır ki, bu zekâ kendi konuşmalarından anlaşılmaktadır. Bu konuşmalar sanki Türk ulusunun bizi şereflendirdiğini açıklamış olmakla da büyük anlamları içine almış bulunmaktadır.”

 

Kemal Atatürk o akşam yemekte konuk havacılar hakkındaki izlenimlerini şu sözleriyle açıklamışlardır:

 

- “Ben Amerika’nın bu kahraman çocuklarını, kahramanlığın bütün niteliklerine sahip ve bu niteliklerini bütün dünya karşısında uygulamaya dirençli ve girişken gördüm. Kendileri yüksek kahramanlıklarını, alçak gönüllülük içinde gizliyorlar. Ümit ederim ki, beklerim ki, bu gençler bugün yaptıklarından daha büyük edimli eserler sahibi olacaklardır. Bununla zaten çok yüksek olan Amerika toplumu gurur duyacağı gibi, bütün insanlık yüksek heyecanlı gururlarla mutluluk duyacaktır. Bu sevinçlerin en yükseğini, en derin duygularla Türk ulusunun duyacağına kuşku yoktur. Çünkü Türk ulusu güzel olan her şeyi, her uygar şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde tapındığı bir şey varsa o da yüksek kahramanlıktır. Bu sözlerim kuşkusuz bugünkü uyanık Türk gençliğinin kulaklarında yüksek ve etkili yankılar yapacaktır. Yüksek hasletlerine güvenle baktığım Türk çocuklarından daha az şey istemem.”

 

Konuk havacılar ise izlenimlerini yazılı ve imzalı bir belge ile basına açıklamışlardır. Bu belgenin Türkçeye çevirisi şöyledir:

 

“Sağ görü ve kişiliği ile modern Türkiye’yi yaratan yüce insanla görüştüğümüzden dolayı derinden duyguluyuz. Kendileri güçlülüğün tam, somut sembolüdür."

                                                                           1 Ağustos 1931

 

Kaynak: New York’tan İstanbul’a 28-30 Temmuz 1931, Russel Boardman, John L. Polando

İstanbul Yeşilköy Hava Alanı. (31 Temmuz 1931)

MÜTHİŞ UÇUŞ

Aslında bu uçuş bir rekordur. Tek motorlu Bellanca tipi uçakla iki pilot Russel Boardman ve John L. Polando 1929'da başlayıp iki yıl süresince antreman uçuşları yaparlar. Kafalarında hiç inmeden en uzun mesafeyi uçarak dünya rekoru kırmak vardır. Uçuşlarının masraflarını karşılamak için tanesi 2 Dolar olan 10 bin kartpostal satarlar. Hazırlıklar tamamlanınca boş ağırlığı bir ton olan tek motorlu Bellanca tipi uçaklarına tam 3 ton yakıt ve 100 litre yağ yüklerler. New York'tan ancak üçüncü denemede gerçekleştirdikleri kalkışla 29 Temmuz 1931'de havalanabilirler. Ve yorucu yolculuk başlar...

Uçak yakıt harcadıkça hafifler ve daha iyi uçar. Saatler sonra bulutlar aralanıp kara görününce İngilitere'ye geldiklerini anladılar. Londra civarında bir delik görüp içine dalarlar. Artık Avrupa'ya ulaşmışlardır. Ardından Almanya'ya gelirler. Ama gece olur. Gece hiç bir yeri görmeden Alp Dağları'nı geçmeye cesaret edemezler. Münih semalarında tam 5 saat oldukları yerde dönüp günün ağırmasını beklerler. Sonra rotalarını İstanbul Yeşilköy'e çevirirler. New York'tan İstanbul'a 49 saat 8 dakika uçup 8 bin 65 kilometre yolu hiç bir yere inmeden katederek rekor kırarlar.

31 Temmuz 1931'de İstanbul'a gelen Amerika'lı pilotlar büyük çoşkuyla karşılanır. Atatürk tarafından kabul edilirler. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Hoover'ın mektubunu ve New York Times Gazetesi'ni Ata'ya sunarlar. Onurlarına davetler düzenlenir, şölenler yapılır. Amerikalı pilotlar ayrıca o günlerde Beşiktaş'da çıkan yangında evlerine kaybedenlere de kendi ceplerinden 400 lira yardımda bulunurlar.

İstanbul'da 10 Ağustos'a kadar dinlenen iki pilot daha sonra uçaklarıyla Cenova'ya uçar. Buradan da uçak gemiye yüklenir ve New York'a geri dönerler. Kahraman pilotlar New York'ta da büyük bir törenle karşılanır.

Kaynak: Hürriyet.com.tr Kokpit, Uğur Cebeci

Link: https://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-90640

Russel Boardman, John L. Polando  (01.08.1931)

 

Atatürk'ün New York’tan İstanbul’a uçan Amerikalı tayyarecilere Yalova’da verdikleri demeçleri:

Olağanüstü yolculuğunuzu Türk milleti yüreklerden taşan takdir ve sevgiyle karşıladı. Amerika havalarından yükselerek Türk havalarında belirecek değerli konukları, oradan uçtukları andan itibaren Türk ufuklarına geldikleri ve topraklarımıza indikleri dakikaya kadar ilgi ve heyecanla izledi. Başarısını gönülden diledi ve kendi başarısı gibi sevindi.

Gerçekten başarınız, hem bilim ve hem teknik hem de yetenek ve cesaret boyutuyla, insan gücünün örneksiz bir zaferidir. Kıtaları birleştirirken, milletleri yaklaştırıyorsunuz. Sizin gibi kahramanlar milletleri, birbirinin mutlulukları ve gelecekleriyle ilgili olan bir aile bireyi durumuna getirirler.

Kuşku duymam ki, siz uygarlığını hayranlıkla izlediğimiz Yeni Dünya’nın büyük ülkesi ile eski dünya kıtalarının birleştiği yerde bulunan Yeni Türkiye’yi böyle araçsız birleştirirken, Amerikalıların ve Türklerin kalplerini de birbirine daha çok yaklaştırdınız.

Bugünün gençliği, zamanımıza kadar insanlığın hayal etmediği hava yollarıyla insanlar arasında, milletler arasında yüksek dostlukların, yüksek sevgilerin kurucuları oluyor. Bu yüce hedeflerin yüce işaretlerini veren Amerika’nın sizin gibi cesur ve idealist gençlerini karşımda görmekle, onlarla görüşmekle övünüyorum ve mutluyum. Siz havadan güzel bir yol çizdiniz. Bu yolculuğunuz Türk tayyarecilerine de hazırlanmak için büyük bir olacaktır. Sizi ısrarla kutlarım. Sizinle sevgili Amerika milletini, Amerika bilgi ve tekniğini ve Amerika tayyareciliğinin kahraman temsilcilerini selâmlarım.

Yüksek toplumunuzu dünyada yüksek bir biçimde temsil eden cumhurbaşkanınızı, bu güzel nedenle saygıyla ve sevgiyle anarım. Ve size iyi yolculuklar ve sürekli böyle başarılar dilerim.

Kaynak: Hâkimiyet-i Millîye Gazetesi

 

Atatürk tarafından hediye edilen madalyonlar.

Atatürk tarafından hediye edilen madalyonlar.

Russel Boardman, John L. Polando Başbakan İsmet İnönü ile birlikte.  (01.08.1931)

New York’tan İstanbul uçuşunu seyir defteri.

Tek motorlu Bellanca tipi uçak